Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Speaking | ||||
Konuşma | çok eminim | i'm very sure expr. | ||
I'm very sure that Tom isn't going to help Mary do that. Tom'un Mary'nin bunu yapmasına yardım etmeyeceğine çok eminim. More Sentences |
||||
Konuşma | çok eminim | I'm so sure expr. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
Speaking | ||
Konuşma | eminim çok yakın bir zamanda görüşeceğiz | I'm sure we'll be seeing each other real soon expr. |